ÜLkücü Gençliğe Hoşgeldiniz..!
  Ülkücü Kimdir ?
 


ÜLKÜCÜ KİMDİR?

“Kaderinizin ne olacağını bilemem, ama
bildiğim bir şey var: Aranızda sadece hizmet
etmeyi isteyenler ve öğrenenler gerçekten
mutlu olacaklardır.”

Albert Schweitzer


Yrd. Doç. Dr. Veysi ERKEN

Bazı kavramlar vardır ki, insanların hem birey hem de grup olarak hayatlarını şekillendirir. Bir yerde şekillendirmekle kalmaz onun kültürü/yaşayışı olur.

İşte son yıllara kadar ülkemizde milyonların kültürü/yaşayışı olan kavramlardan birisi de “Ülkücü”lüktür.

Evet....


Ülkemizin son yıllarına damgasını vuran kavramlardan birisiydi “ülkücü”lük. Bireylerin hayatını şekillendirdiği kadar toplumun en az yüzde kırkını etkilemişti. Esasında kendisine muhalif olan kesimleri de etkilemişti.

Kitleler bu kavramla heyecanlanıyordu. Ülkücü olmak kolay değildi ülkemizde. “Ülkücülük” İlay-ı Kelimetullah ışığında aleme nizam verme mücadelesinde büyük bir meziyeti, kararlılığı ve cesareti ifade ediyordu. Cazibesi çok yüksekti.


İnanç manzumesine sahip olan herkes ülkücüyüm demeye can atıyordu ülkemizde.

Çünkü : “Ülkücü,beyninin her hücresine işlemiş olan ilay-ı kelimetullah ışığında aleme nizam verme ile ilgili düşünceler -değerler- iktidar olmadıkça “muhalif olma” dürüstlüğünü terk etmeyen.

Ülkücü ömrünün hiç bir döneminde karşısında olduğu sistemle işbirliği yapmaya tenezzül etmeyen insan” tipini temsil ediyordu.

Kısaca ülkücüler haksızlığa, uğursuzluğa ve zulme boyun eğmeyenler olarak bilinirdi toplumun bütün katmanlarında.

Ülkücüler mazlumun dostu, zalimin düşmanıydılar ülkede. Zalimler hep onlardan çekinirlerdi.


Bu anlayış Kenan tufanına ve eylül fırtınasına kadar devam etti. Eylül fırtınası öncesi “Çağrımız İslam’da Dirilişedir” ve “Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın” nidaları yükseliyordu ülkenin her yanında. Bu kavram bir markaydı.

Bu kavram bir partinin tekelindeydi.

Eylül fırtınası partiyi sorgulanır hale getirdi. Zira parti yönetiminin ilkelerle ilgisinin olmadığı anlaşıldı. Ayrışmalar başladı ülkücü harekette.

Sebep ortadaydı.

Hareketin üst yönetimi kayıtsız şartsız bir şekilde despotizmi temsil edenlere kol kola ve iç içe idi.. Despotizmle iç içe olma “ülkücü”lük anlayışına ve kültürüne büyük bir darbe vurdu.

Esasında hareketin üst yönetiminin yıllar öncesinden “ülkücü”lerin ilke ve ülkülerini terk etmiş olduğu gerçeği fark edilememişti. Fark edenler bunu bir türlü ülkücülere anlatılamıyordu.

Kısaca “ülkücü”lerin ekseriyeti hareketin üst yönetiminin yaşamış olduğu ilkesizliği bir türlü kabullenemiyordu.

Grup taassubu ve itaat anlayışı “ülkücü”lerin doğru düşünmelerine engeldi. Bu durum Kenan tufanına kadar devam etti. “Yusufiye”ler yöneticileri sorgulama mekanları oldu ülkücüler için.

Sorgulamayı öğrenenler “tahkiki iman”a yöneliyordu. Artık beşeri mutlak hakikat yoktu onlar için. Değişmezlerle değişimi yakalamışlardı. Artık zırvaları tevil etmiyorlardı. Bütün kitapları, makaleleri ve yazıları mutlak kitabı anlamak için okuyorlardı.

Artık “yöneticilerin bir bildiği var” olduğu ifadesini kabul etmiyorlardı.


Ve………

“Ülkücü”lerin bildikleri farklılaşıyordu hareketin önde gelenlerinden. Anlamışlardı hareketin yönetimi ülkücü, beyninin her hücresine işlemiş olan düşünceler -değerler- iktidar olmadıkça “muhalif olma” dürüstlüğünü terk etmeyen insan.

Ülkücü ömrünün hiç bir döneminde karşısında olduğu sistemle işbirliği yapmaya tenezzül etmeyen insan” tipini temsil etmediğini.

Yeni bir inşa ve ihya gerekiyordu ülkücü harekette.

Uzun soluk, bilgi birikimi, inanç, kararlılık ve cesaret gerekiyordu. “Beyninin her hücresine işlemiş olan ilay-ı kelimetullah ışığında aleme nizam verme ile ilgili düşünceler -değerler- iktidar olmadıkça “muhalif olma dürüstlüğünü terk etmeyen insan. Ömrünün hiç bir döneminde karşısında olduğu sistemle işbirliği yapmaya tenezzül etmeyen insan” olan “ülkücü” tipini inşa ve ihya etmeye.


Ne dersiniz aziz ülküdaşlar:

Bu inşa ve ihya başarılabilecek mi?

Ülkücülüğün tarihini yazanlar ne düşünürler acaba?

Yoksa bu kavram tarihteki yerini mi alacak?

Karar ve sorumluluk kendini ülkücü zanneden herkesin.


Selam ve Sabırla.......................

 
 
  Bugün 6 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol